Lİ’AN :
Liân : La'ndan alınmadır. La'n: Koğmak ve uzaklaştırmak demektir,
liân yapan karı koca Allah'ın rahmetinden yahut birbirlerinden uzaklaştıkları ve
liân yapan erkek beşinci defada kendine la'net ettiği için ona bu isim
verilmiştir. Namaza bâzan rükû' ve sücûd denildiği gibi, burada da cüz'ü
zikirle küll kasdedümiştir. Liân'ın şer'î mânâsı Hanefîler'e göre : Lanetle
beraber yeminlerle te'kîd olunan şehâdetlerdir. Liân için şehâdete ehil olmak
şarttır. Binâenaleyh liân ancak hür, âkil, baliğ ve kendilerine kazif haddi
vurulmamış iki müslüman arasında cereyan eder.
Eimme-i selâse yâni îmanı Mâlik, Şafiî ve Ahmed b. Hanbel liân'ı:
«Şehâdet lâfzı ve te'kîd edilen yeminler.» diye ta'rîf etmişlerdir. Onlarca
liân'da şehâdete değil, yemine ehil olmak şarttır. Bu halde müslüman bir
erkekle kâfir olan karısı arasında liân cereyan ettiği gibi, kâfir olan karı
koca ve keza köle ile karısı arasında da liân yapılabilir.
Nevevî'nin beyanına göre ulemâ: «Liânla Kasâme'den başka müteaddit
defa yapılan yemîn yoktur. Davacıya da yalnız bu iki yerde yemîn verdirilir.»
demişlerdir. Liânın hikmeti, şartları, sebebi, rüknü ve hükmü vardır.
Hikmet-i meşrûiyyeti: Nesebi korumak ve kadına teveccüh eden kötü
ithamı def etmek gibi şeyler ve Allah'ın bildiğidir.
Şartları: Hanefîler'e göre nikâh-ı sahih ile evli bulunmak,
erkeğin iddiasını isbât için beyyine getirememesi, kadının inkârı ve liân
talebi, kadının namuslu olması, akıl, İslâm, bulûğ, hürriyet, dilsiz olmamak,
kazif sebebiyle hadd vurulmuş olmamak ve karı kocanın İslâm diyârında
bulunmalarıdır. Diğer mezheplerce İslâm ve hürriyet şart değildir.
Sebebi: Kazftir. Kazf: Namuslu bir kadına zina isnadında
bulunmaktır. Bunun cezası hür için seksen, köle için kırk dayaktır. Zinayı
kendi karısına isnâd edip de beyyine getiremeyen yalancı erkek hakkında hadd-i
kazif (yâni kazif cezası olan dayak) yerine Hâd meşru' olmuştur. Liân yalancı
zevce hakkında zina cezası yerine geçer.
Rüknü: Liân esnasında yapılan şehadetlerdir. Bunlar babımız
hadîslerinde görülecektir.
Hükmü : Liândan sonra cinsî münasebetin haram olmasıdır.
Liân; Kitâb, Sünnet ve icma-ı ümmetle sabittir. Kitabdan delili:
«Karılarına iftira atıp da kendilerinden başka şâhidleri
bulunmayanlardan her birinin şehâdeti: Kendinin hakîkaten doğru söyleyenlerden
olduğuna dört defa Allah'a şehâdet getirmesidir. Beşincisi şayel
yalancılardansa Allah'ın laneti kendi üzerine olmasını söylemesidir. Kadından
da azabı: Kocasının hakîkaten yalancılardan olduğuna dört defa Allah'a
şehâdette bulunması; beşincide : Eğer kocası doğru söyleyenlerdense Allah'ın
gazabının kendi üzerine olmasını söylemesi defeder.» [ Nur 6-7-8-9]
âyetleridir.
Kadî İyâd liân kıssasının hicretin dokuzuncu yılı şâ'bân ayında
vuku' bulduğunu İbni Cerir-i Taberî'den nakîetmiştir. Sünnetten delili:
Babımızın hadîsleridir. Liânın sıhhatına ulemâ icmâ' etmişlerdir.